Şüphe veya kuşku, insanın bir durum karşısında duyduğu emin olamama halidir. Şüphelenilen şey ve şüphenin şiddeti şüpheyi şekillendirir. En sık görülen şüphe, insanın kendinden duyduğu şüphedir. İnsan duygu, düşünce ve davranışlarından emin olamaz, kuşkuya düşer.
Kendiliğe ait şüphesinin tohumları bebeklikten itibaren atılmaktadır. Çocuk düşer canı acır, ebeveyni "bir şey olmadı" der, çocuk "karnım tok yemek istemiyorum" der, ebeveyni "hayır daha doymadın" der, çocuk "sana çok kızdım" der, ebeveyni "ayıp, hiç anne babaya kızılır mı? Sen onları çok seviyorsun" der, çocuk "öğretmenim kötü biri" der, ebeveyn "öyle düşünme, tüm öğretmenler çok iyidir" der..
Bu örneklerde görüldüğü gibi, ebeveynler çocuklarının duygu ve düşüncelerinin yanlış olduğunu aslında "……………." olması gerektiğini söylerler. Çocuk duygu ve düşüncelerine sahip çıkamaz, kendi deneyimleri ile ebeveynin dikte ettikleri arasında sıkışır. Bunların yetişkinlikteki karşılığı; ne yaşadığını, ne deneyimlediğini ve neye ihtiyacı olduğunu bilmeyen, hayal kırıklığı yaşayan kişilerdir. Kendiliğe ait patolojik şüphe- kuşku ömür boyu sürer ve nesiller boyu aktarılır.
Kendinden şüphe, bir uçta hem kendine hem de karşıdakine güvenmemeyi, diğer uçta ise kendine veya karşıdakine körü körüne güvenmeyi getirir.
Çare, bilimsel aklın esnek, sağlıklı şüphesindedir