Çocuk büyütmek çetrefilli iştir. Her ebeveyn bir zamanlar çocuktu. Bazı ebeveynler çocukluğuna ait doyurulmamış istek ve engellenmişliklerini fazla önemserler. Babası yeterince ilgilenmemiştir, ailesi okutmamıştır, annesi çok kısıtlamıştır ve bu gibi tanıdık örnekler çoktur.
Çocukların sınırlara ihtiyacı vardır. 5 yaşındaki çocuğa 5 yaş kalıbına uygun elbise alınır. 5 yaşındaki çocuğa 2 yaş elbisesi alınırsa dar gelir ve çocuk rahat hareket edemez. 5 yaşındaki çocuğa 10 yaş elbisesi alınırsa bol gelir eline ayağına takılır ve düşmesine neden olur. Aynı beden kalıbı örneğinde olduğu gibi yaşına uygun davranışsal sınırlar çocuğun psikososyal gelişiminin sağlıklı olması için gereklidir.
Kurban üçgeni, psikolojide meşhurdur. Üçgen kurban, zorba ve kurtarıcıdan oluşur. İşlevsel olmayan aileler de bu üçgen çok etkilidir. Çocuklar da bu üçgeni hızla kavrarlar ve üçgendeki herkes de rolünü hakkıyla oynar. Kurban, çaresizi oynayarak kendine acır, sürekli yazık bana der. Sürekli başkalarını suçlar, kendi payına düşen sorumluluğu almaz.
Denemek; bir şeyin istenilen özelliği taşıyıp taşımadığını anlamak için sınamaktır. Adamak; istenen şeye ulaşmak için yoğun caba göstermektir. Denemekteki hakim düşünce, olursa olur olmazsa olamazdır. Adamakta ise hakim düşünce, olması için daha neler yapabilirimdir.
Ninni ezgisi ile annenin nefesini düzenler,hareketlerini yumuşatır ve annenin huzurunu sağlar, Ninni sözleri ile annenin yüreğinden dökülür, dertleşir bebeği ile anne..
Bebeklikten ölüme kadar insanoğlu çok çeşitli kayıplar yaşar. Kayıpların bir kısmı somut ve görünürdür; insanın bir yakının ölümü gibi..
Flört köken olarak İngilizce olup işve ve oynaş anlamına gelir. İşve; gönül çekici tavır, oynaş ise libido yükü olan eylem olarak değerlendirilir.
Sağlığı, "sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir" diye tanımlar, Dünya Sağlık Örgütü .
Erişkin insan kendi orkestrasının şefi olarak, kalabalığın seslerini duyar ve uygunsuz çıkan sesleri eğitirse ortaya güzel bir senfoni çıkar..
Duymak pasiftir, kendiliğindendir. İşitme merkezine ulaşan tüm sesler duyulur. Duyulacak ses belli bir eğişi geçmezse, çoğu zaman kişi duyduklarının farkında değildir.
Sorumluluğunu alamayacağı şeylerden kendini sorumlu hisseden insan, kendini suçlar ve kendine kızar. Suçluluk ile öfke arasında dolanır.
Sesin repertuvarı çok geniştir: Çığlık atma, bağırma, kısık ses, tiz ses, geveleme, fısıltı ve bir dolu daha..
Boşanmada çocuğu etkileyen en önemli faktör, anne ve babanın ruhsal durumları ile onların boşanmayı nasıl algıladıkları ve nasıl tepki verdikleridir.
Travma; insanın, bedenini, ruhunu ve güvende olma duygusunu zedeleyen yaşamsal olaylardır. Bazen de, kişi bu yaşamsal olaylara sadece tanık olur, ama yaşamış kadar etkilenebilir.
"Koptum" ifadesi bağlantının kesildiğini anlatmak için sık kullanılır. Kopma kelimesinin ruhsal anlamda karşılığı dissosiyasyondur.
Hastalığa karşı tutumu belirleyen hastalığın kendisi değil, hasta olan kişinin derin psikolojik altyapısıdır.
Neden yalan söyledin? Neden beni aldattın? Neden kanser oldum? Neden sorusu ile insan oluşan mevcut durumdan ve çözümden daha çok meşgul olur.
Güven; korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusudur. Cesaret ise; güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güvendir.
Kendine ait olmayan günah ve suçları yüklenen kişi ve toplumlara günah keçisi denir. Genel görüşe göre Yahudi kavminin günahları kura ile seçilen bir erkek keçiye simgesel olarak yüklenirdi.
Duygulardan en çok ifade edileni öfkedir. Bu öfke duygusu da genelde başkalarına yönelmiştir. Öfkenin en çok gösterilen duygu olmasının nedenleri şunlardır: Öfke, karşıdakine sınır çizerek, kişinin kendini koruduğu hissi uyandırır.
Şüphe veya kuşku, insanın bir durum karşısında duyduğu emin olamama halidir. Şüphelenilen şey ve şüphenin şiddeti şüpheyi şekillendirir.
Soyut ve subjektif bir kavram olduğu için maneviyatı tanımlamak güçtür. Maneviyatı değerli kılan ezeli olanla başlayıp, bugünü aşarak geleceğe aktarılan kadim bilgiyi içermesidir.
Sevgili Ebeveynler -Sevgili Öğretmenler; okulların yeni açıldığı bu dönemde bazı çocuklar okula alışmakta zorlanmaktadırlar.
Evlilikte eşler birbirlerinden - Bağlanma, - Güvenlik, - Kabullenilme isterler.
Ebeveyn üreme organlarının yapısı ve işleyişi konusunda yeterli ve doğru bilgiye sahip olmalıdır. Çocukların "bebek nasıl dünyaya gelir", "nasıl doğar", "kadınlar neden kanar" gibi sorularını yanıtlamaları için ebeveynlerin doğru temel bilgilere sahip olmaları gerekir.
'Annem babam sahte mutlular. Yüzlerinden anlıyorum. Gerçek gülmüyorlar. Buna üzülüyorum' 10 yaşındaki bir erkek çocuğunun görüşmede söyledikleri."
Abraham Maslow’a göre nefes alma, yeme içme, uyuma, sevişme gibi fizyolojik ihtiyaçlardan sonra en önemli ihtiyaç kişinin kendini ve sevdiklerini güvende hissetmesidir.
Çocuğun bu konudaki sorularına ayrıntıya girmeden onun anlayacağı düzeyde cevap verilmeli. Terör sözlük anlamı ile açıklanmalı.
Elias Canetti Körleşme romanında; 'insan adını koyabildiği anda, nesneler tehlikeli büyülerini yitiriyor' der. Tehlikeli büyü kişide güvende olmama hissi ile korku yaratır.
Yaşama tutunuş yollarından biri de hayallerimizi gerçekleştirmektir. Hayal; zihinde tasarlanan, canlandırılan ve özlenen şeydir.
Çocukların korkuları ve onunla nasıl baş edeceğini bilememek, ebeveynlerin en büyük korkularındandır.
'Ne yapsam çocuğum mutlu olmuyor. Her dediğini yapıyorum, her istediğini alıyorum. Kıymeti yok. Mutlu olmuyor. Benim için önemli olan şey onun mutluluğu. Çocuğu mutlu olursa bende mutlu olurum'
İnsan geçmişiyle vardır. Geçmişinin hikayesini bilirse bu gün yaşadıklarını daha kolay anlamlandırır. Olan şey aniden olmaz.
Anadolu'da gelin kızlara kına yakılırken, ailenin en yanık seslileri gelin kızın etrafında döner ve “yüksek yüksek tepelere” türküsünü söylerler. Herkesin yüreği titrer.
Bir baba, oğlunun üniversite 4. sınıfta olması gerekirken daha 2. sınıfta olduğunu öğreniyor ve 'gücümün yettiğince onu okutmaya çalışacağım' diyor.
İnsanın içinde kabaca üç tane kendi (ben) vardır. Ön planda olan ve büyük payı alan kısım İnsanın kişiliğini şekillendirir.
Rahatlama ve konsantrasyonun hâkim olduğu, bilinç halini sağlayan bir tekniktir. Bu bilinç halinde kişi telkine yatkın hale gelir. Hipnoz zihnin doğal halidir. İnsan hayatının çoğunda trans halindedir ve otomatik olarak yaşar. Örneğin evden işe giderken, uyanık olduğumuz halde geçtiğimiz yolların çoğunun farkında değilizdir. O anda zihnimiz başka bir şeye odaklanmıştır."
Cennet ayağınızın altında diyorlar ama ayağınızın altında olan eksik birşeyler yapma ve suçluluk hissi
Yalan; kişinin kendi konumunu güven altına almayı sağlayan, gerçeğin çarpıtılmış söylemidir..
Kişi algısal dünyasında dış gerçekliği tehdit edici görür.. "
Hiç bir derdin tasanın olmaması mı? Hayatın amacı mı? Gelecekte yaşayacağımız güzel günler mi?
Yine kabus gibi bir sınav yaklaşıyor.. Sınav anne babaları ve çocuklarımızı avucunun içine alıyor.. Anne babalar mı, çocuklar mı daha kaygılı belli değil.."
Güzel bir gelecek için ders çalışmak.. Sağlıklı bir hayat için alkol ve sigarayı bırakmak.. Fiziksel görünüş ve sağlık için diyet yapmak.."
Ebeveynler çocuklarından, kendi yaşamlarında gerçekleştiremedikleri hayalleri gerçekleştirmesini ister."
Gelişme ve ilerlemeye engel olan mükemmelliyetçiliğin-kusursuzculuğun özellikleri
Herşey , her zaman mükemmel ve en iyisi olmalı..
Her zaman en iyi performans gösterilmeli..
Asla hata yapılmamalı..
Mükemmel olmayacaksa hiç olmasın düşüncesi ile iyi ve ortalama kabul edilemez..
Duygular olmasa insan yaşayamazdı..
yaşasa da hayat anlamını kaybederdi..
Sevinç, üzüntü, mutluluk, sevgi, şefkat, korku öfke, kıskançlık, merak, nefret, hoşlanma duygulardan sadece bir kaçı..
Korku duygusu olmasa insan tehlikeye karşı kendini ve sevdiklerini koruyucu davranmazdı..
Güvenlik hissi veren ev kavramı olmazdı..
İhtiyaçların karşılanmama korkusu olmadığından çalışmazdı..
Çocuklarda geliştirilmesi gereken üç temel alandan biri yaratıcılık, ikincisi sosyal kapasite, üçüncüsü ise zekadır. Zeka genetik faktörlerden ve sosyal çevreden etkilenmektedir. Son zamanlarda yapılan birçok araştırma zekanın bebeklikten itibaren uygun uyaranlarla desteklenerek 20 zeka puanına kadar arttırılabileceğini göstermiştir.
Kadın evlendikten sonra sadece eş olursa, bir önceki basamak olan kadınlığı ihmal etmiş olur.. Kadın çocuğu olduktan sonra sadece anne olursa önceki basamaklardaki kadınlık ve karı-koca hallerini ihmal etmiş olur..
Kırmızı kazağı mı almalı, yoksa yeşil kazağı mı? İki veya daha fazla seçenek gündeme geldiğinde kararsızlık ortaya çıkar.. Karasızlığın altında seçim yapmak yatar..
Ceza verirken en önemli şey, ceza verirken sergilediğiniz tavırdır.. Cezalandırırken tavrınız ciddi olmalıdır..
Doğru ve uygun verilen ödül motivasyonu arttırır, yanlış verildiğinde ise rüşvete dönüşür.. Ödül anlık olarak değil planlanmış şekilde verilir..
Pek çok aile çocuklarının gelişimi konusunda bir şeylerin yolunda gitmediğini çok erken fark eder. Ancak bir kısım aileler belirtileri doğru yorumlayamaz; örneğin ‘büyüyünce geçer’ der ve bu bakış açısı sorunların katlanarak büyümesine sebep olabilir. Bir kısım aileler nereden yardım alacağını bilemez çünkü özgül öğrenme güçlüğü ile ilgili bilgi sahibi olan kişilere ulaşamazlar. Bir kısım aileler de yardım arayışına girer ve yardıma ulaşırlar bunlar da mutlu sonla biten hikayeler olur.
Zihinsel Yetersizlik: 18 yaşından önce ortaya çıkan zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde anlamlı sınırlılıklar görülen yetersizlik durumudur.
Duygusal Uyum Güçlüğü: Sağlık durumu, zihinsel ve duyusal faktörlerle açıklanamayan; bireyin kendisi ve çevresiyle dengeli, doyurucu ilişki kurma ve sürdürmede güçlük çekme, genel bir mutsuzluk ve depresyon hâli, bireysel veya okul problemleriyle ilgili korku, tırnak yeme, parmak emme ve benzeri fiziksel belirtilerden bir veya birden fazlasının uzun süreli olarak ortaya çıkması nedeniyle eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur.
Özel Öğrenme Güçlüğü: Dili yazılı ya da sözlü anlamak ve kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma süreçlerinin birinde veya birkaçında ortaya çıkan ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, heceleme, dikkat yoğunlaştırma ya da matematiksel işlemleri yapmada yetersizlik nedeniyle bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur.
Üstün veya Özel Yetenek: Zekâ, yaratıcılık, sanat, spor, liderlik kapasitesi veya akademik alanlarda akranlarına göre üst seviyede performans gösterme durumudur.
Takıntılar normalde herkeste olabilir..
Ama hastalık olduğunda kişinin yaşam kalitesini düşürür..
Bazen burnumuz akar bu grip olduğumuz anlamına gelmez..
Ama grip olduğumuzda burnumuz sürekli akar ve rahatsızlık verir..
Pek çok kişi ‘ hayır’ demekte zorlanır, bundan dolayı istemediği şeyleri yapmak zorunda kalır.. İstemediği yerlere gider, istemediği halde borç verir, beğenmediği halde beğenir gibi yapar..
Kaygı; insanın kaynağı belirsiz bir uyaranla karşılaştığı zaman yaşadığı üzüntü, endişe ve sıkıntı gibi bedensel, zihinsel ve duygusal değişimlerdir.
Okul korkusu ya da fobisi çocuğun okula gitmek istememesi, okula gitmemesi ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır.
Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla ortaya çıkan konuşmanın akıcılığının bozulduğu bir durumdur. Artık, kişinin ne konuştuğundan çok nasıl konuştuğu dikkat çekmeye başlar. Konuşan kişi de dinleyenler gibi durumu fark ettiğinde, konuşma güçlüğüne korku ve endişe de eşlik eder. Bazı durumlarda yüz ve vücut hareketleri eklenebilir. Aile öyküsü olanlarda daha sık görülür. Nedeni anne babanın yanlış davranışı değildir.Ancak hatalı davranışlar sürecin uzamasına neden olabilir.
Televizyon izlemeyi seviyoruz. İşimiz olmadığında, canımız sıkıldığında, oyalanmak, eğlenmek vb. bir sürü nedenle televizyon izlemeyi seviyoruz. Sabah kalkar kalmaz televizyon açılır; okula gidene kadar kumanda çocukların, sonra annelerin akşam yine çocukların ve sonra babaların elindedir. İyimser bir tahminle yetişkinlerin, günde en az 2-3 saatini televizyon karşısında geçirmekte olduğu belirtilmektedir. Bu oran gençler ve çocuklarda daha da artmaktadır. Televizyon, bilgisayar çocuklar için artık bakıcı, ya da oyun arkadaşı konumundadır. Televizyon izlenme oranları %90 lar da iken kitap okuma oranları %5 ler de kalmaktadır.
Çocukların korkuları ve onunla nasıl baş edeceğini bilememek, ebeveynlerin en büyük korkularındandır. Genelde ebeveynler kendi korkularını tanıyıp sağlıklı yöntemlerle baş edemediklerinden dolayı bu konuda çocuklarına yardımcı olamamaktadırlar.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda tek bir tedavi yönteminin uygulanması yeterli olmaz. Çocuğun ve ailenin gereksinimine göre farklı tedavi yöntemlerinin bir arada uygulanması başarıyı artıracaktır.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu çocukluk döneminin en yaygın görülen sorunu olup tedavi ile düzelmeler gösteren bir bozukluktur. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda kişi duygu, düşünce ve davranışların da tam bir kontrol kuramamaktadır. Bu nedenle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu birçok işlevi etkileyen çok belirtili bir hastalıktır.
Özgül Öğrenme Güçlüğü, öğrencini zekasının normal ya da normalin üstünde olmasına karşın okuma, yazma, matematik ve akıl yürütme ve becerilerinde güçlükle kendini gösterir. Beynin işleyiş bozukluğundan kaynaklanan yapısal bir bozukluktur. Öğrencinin tembelliği ya da anne babanın ilgisizliği ile ilişkili değildir.
Geç konuşma
İki elini kullanma
Okumayı geç ve zor öğrenme
Okurken harf, kelime atlama, ekleme
Okurken duraklamalar
Okuduğunu anlamada zorlanma
Yazıyı öğrenmede zorluk
Yazarken harf kelime atlama, ekleme
Yavaş ve düzensiz yazma
Defteri kullanmada düzensizlik
Çok bastırarak yazma ve çabuk yorulma
İmla ve noktalama hataları