Pek çok kişi ‘ hayır’ demekte zorlanır, bundan dolayı istemediği şeyleri yapmak zorunda kalır.. İstemediği yerlere gider, istemediği halde borç verir, beğenmediği halde beğenir gibi yapar..
Hayır diyebilmek kişinin kendine ait sınırları çizmesidir..
Örneğin bir bahçeniz var..
Bu bahçenin sınırlarını belirlemek için çitle çevirirsiniz..
Bahçenin içinden siz sorumlusunuzdur..
Dışarıdan kişiler siz izin verirseniz girebilirler..
Sınırlar neye sahip olduğunuzu, neyi korumanız gerektiğini gösterir..
Sınırlar “nelerden sorumlusunuz”, “nelerden sorumlu değilizsiniz “ayırır..
Siz kendi bahçenizden sorumlusunuzdur..
Başkalarının bahçeleri sizim sorunluluğunuzda değildir..
Sınırlar bebeklik döneminde oluşmaya başlar..
Çocuklara hayır demeyi öğretmeliyiz..
Çocuklar hayır diyemezse kötü şeylere evet derler..
Örneğin çocuk öpülmek istemiyor, beden sınırını korumaya çalışıyor ama anne ayıp olur diye çocuğunun bu duygusuna sahip çıkmazsa çocuk sınır koymayı öğrenemez..
Burada anne hem kendi sınır koyamıyor, hem de çocuğun sınırını ihlal etmiş oluyor..
Sınırlarımızı göstermedeki en önemli kelime “HAYIR” diyebilmektir..
“Hayır; bana dokunmanı istemiyorum”, “hayır bunu yapmak istemiyorum”..
Hayır diyememenin çeşitli nedenleri vardır:
Karşıdaki kişiyi incitmek, karşısındakinin öfkesinden korkmak, kabul edilmemek, kötü-bencil olduğunun düşünülmesinden korkmak, cezalandırılmaktan korkmak, aşırı vicdanlı olmak gibi..
Sınırını koyamayanların bir grubu kendi sınırlarını çizemezler..
Bunlar uyumlu insanlar olarak tanımlanırlar..
Kendileri olamazlar..
Başkalarının istekleri doğrultusunda yaşarlar..
Kendi bahçelerine sahip çıkmazlar..
Başkaları gibi olur, onlarla iyi geçinmek için her şeye evet derler.. Hayır diyemezler.
“Fark etmez” cümlesini sık olarak kullanırlar. .
Örneğin arkadaşları “sinemaya gidelim” dediğinde canı sinemaya gitmek istememesine rağmen, dışlanma ve ayıp olur düşüncesi ile hayır diyemez. Komedi filmini sevmesine rağmen, korku mu komedi filmi mi diye sorulduğunda “fark etmez” derler..
Sınırı koyamayanların bir grubu ise başkasının sınırlarını aşarlar, onları denetlemeye çalışırlar. Başkasının bahçesine müdahale ederler.
Bunun örnekleri ebeveyn-çocuk ilişkisinde sık görülür.
Çocuğun, sürekli önünü açıp arkasını toparlayan ebeveynler çocuğun bahçesine müdahale etmiş olur..
Çocuğun bahçesini ebeveyni diker, sularsa çocuk sorumluluk almaz. Büyüyünce de kendi bahçesine sahip çıkmayan yani kendi olamayan başlarının etkisinde yaşayan erişkin haline gelir..
Bazı insanlar hayır demek ister ama yapamazlar, bazılarının ise hayır demek aklına bile gelmez. Kişinin bedensel ve ruhsal sınırları için hayır demek o kişinin olgunluğunu gösterir.
Hayır demeyi nasıl öğrenebiliriz.?
10 gün boyunca istemediğimiz halde nelere evet dediğimizi ( yani nelere hayır diyemediğinizi) not edin.
Gün içinde kağıt kalem yanımızda olsun hemen not edin ki unutulmasın..
Sonra karşılarına neden evet dediğinizi yazın..
Daha sonra bu listeden en kolay hayır diyebileceğinize hayır diyerek başlayın..
İlk hayır dediğinde biraz huzursuzluk yaşanır..
Bu doğru yolda olduğunuzu gösterir.
Zamanla “hayır”lar kendiliğinden olur.